Sosyal adalete giden yollar: İşgücünde çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık için yeniden canlandırılmış bir vizyon
Küresel salgının, ırksal ve sosyal huzursuzluğun ve paydaş kapitalizminin yükselişinin ortasında, liderlerin daha çeşitli, eşitlikçi ve kapsayıcı bir toplum oluşturmak için harekete geçmeleri ticari bir zorunluluktur.
Bütünsel bir çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık (diversity, equity and inclusion, DEI) stratejisi bu çabaların merkezinde yer alır; bu strateji tüm iş süreçlerini kapsar ve tüm geçmiş ve deneyimlerden gelen insanların katkılarına dayanır.
Mercer, Dünya Ekonomik Forumu (World Economic Forum, WEF) ile işbirliği içinde yeni bir makale yayınladı: Sosyal Adalete Giden Yollar: İşgücünde Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık için aşağıdakileri inceleyen Canlandırılmış Bir Vizyon:
-
Mevcut iklim neden DEI için yeniden canlandırılmış bir vizyon gerektiriyor?
-
Bütünsel bir DEI yaklaşımı ne anlama gelir ve tüm kuruluşa nasıl fayda sağlar?
-
Etkili ve uygulanabilir bir işgücü DEI stratejisi geliştirmek için ayrıntılı bir çerçeve
-
Önde gelen kuruluşlar DEI stratejilerini nasıl eyleme geçiriyor
DEI'ye bütünsel bir yaklaşım uygulama
Güçlü bir DEI konsepti, etnik, ekonomik, nesilsel, eğitimsel ve bilişsel çeşitliliğe sahip küresel bir iş gücünün ihtiyaçlarını karşılamak için birçok farklı dinamikten oluşur.
Kuruluşlar bütünsel bir DEI yaklaşımını tüm iş süreçleriyle birleştirmelidir. Bu yaklaşım, yalnızca iç stratejileri değil, aynı zamanda ticaretin daha açık, çeşitli ve kapsayıcı bir toplum yaratma zorunluluğunu kapsayacak şekilde tüketiciler, tedarikçiler, hükümetler ve topluluklar gibi paydaşlarla birlikte çalışmayı da içermelidir.